Biyoçeşitlilik Kaybını Önlemek için Gıda Sistemini Dönüştürecek Üç Temel Eylem
Londra merkezli düşünce Kuruluşu Chatham House, BM Çevre Programı (UNEP) ve Compassion in World Farming tarafından desteklenen yeni raporunu yayınlandı. Gıda Sisteminin Biyolojik Çeşitlilik Kaybı Üzerindeki Etkileri adlı rapor, biyoçeşitliliği desteklemek adına gıda sisteminin dönüşümü için gereken üç eylemi açıklıyor.
Rapor, biyolojik çeşitlilik kaybının birincil nedeni olarak küresel gıda sistemini gösteriyor. Ayrıca, gıda üretim şekillerini değiştirmedikçe ve ekosistemleri tahrip etmeye devam ettikçe insanlığın geleceğini tehdit altında bırakacağımızın altını çiziyor. Yeni rapor, acil bir gıda sistemleri reformu çağrısında bulunuyor ve üç temel eylemin hayata geçirilmesi gerektiğini vurguluyor. Bunlar:
Küresel beslenme düzeni daha bitki ağırlıklı diyetler etrafında şekillenmelidir; çünkü hayvansal tarım, biyolojik çeşitliliği, arazi kullanımını ve çevreyi olumsuz etkilemektedir.
Toprak daha fazla korunmalı ve doğa için saklanmalıdır. Ekosistemleri koruduğumuz ve arazilerin çoğunu tarıma açmaktan kaçındığımız zaman biyoçeşitlilikte kazanımlar görülecektir.
Daha doğa dostu, biyolojik çeşitliliği destekleyen, girdilerin kullanımını sınırlayan ve polikültür çiftçilik uygulamalarıyla tarım yapılmalıdır.
Büyük Pizza Şirketleri Pandeminin Kazananı Oldu
Hızlı, kolay ulaşılabilir ve uygun fiyatlı olmasının yanı sıra tüketmekten en keyif alınan yiyeceklerden biri olması sebebiyle pizza, pandemi döneminin en çok tercih edileni oldu.
The New York Times’da yer alan habere göre, büyük sıkıntılarla mücadele eden gıda sektöründe pizza nadir görülen bir parlama yaşadı ve sektörün kazananı haline geldi. Gıda endüstrisi araştırma ve danışmanlık firması olan Technomic; pandemimin yarattığı mutsuz havayı dağıtabilmesi, keyiflenmek için hızlı, kolay ve ucuz bir seçenek olması sebebiyle pizza satışlarının geçen yıl yüzde dört arttığını açıkladı. Technomic’e göre, Domino’s, Pizza Hut, Papa John’s ve Little Caesars gibi büyük pizza zincirleri için salgın bir satış nimeti haline geldi. 2020’nin ilk dokuz ayında, Domino’s ve Papa John’s’un toplam gelirlerinin bir önceki yıla göre neredeyse 30 milyon daha fazla büyük boy pizzanın satışına eşdeğer olduğu kaydedildi.
Dünyanın dört bir yanındaki restoranların, ayakta kalmak için mücadele ettiği, kira ödemelerini karşılayamadığı ve çalışanlarına ödeme yapamadığı bir yılda pizza üreticileri kazançlı çıktı. Habere göre, pizza ve tavuk önümüzdeki günlerde büyümesi beklenen iki gıda kategorisi.
Bazı analistler, bu büyük şirketlerin neredeyse kesin bir şekilde daha fazla pazar payı kazandıklarını, çünkü sahip olduklaru büyüklük sayesinde gerekli malzemeler için artan fiyatları ödeyebildiklerini, ek çalışan işe alabildiklerini veya özellikle zayıf geçen haftalardan sonra kira açıklarını küçük pizza salonu sahiplerine göre daha iyi kapatabildiklerini belirtiyor.
Şefler Deniz Ürünlerinin Geleceği İçin Bir Araya Geliyor
Avrupa’dan dokuz şef, yıl sonuna kadar sürecek “Taste the Ocean” kampanyası kapsamında sevdikleri deniz ürünleri tariflerini paylaşmak için bir araya geliyorlar.
“Taste the Ocean”, AB Komisyonu tarafından şeflerle işbirliği içinde yürütülen yerel, mevsimlik ve sürdürülebilir bir şekilde yakalanan veya yetiştirilen deniz ürünlerinin tüketimini teşvik etmeyi amaçlayan bir sosyal medya kampanyası. Kampanyaya destek verenler arasında Joan Roca, Giorgos Tsoulis, Sang Hoon Degeimbre, Christian Puglisi ve Antonia Klugmann gibi şefler bulunuyor.
Fine Dining Lovers’da yer alan habere göre, Michelin yıldızlı şef Klugmann, denizden çıkarılan her balığın gelecekten eksilen bir kaynak olduğunu belirtiyor. Sadece yerel ve mevsimlik balık kullanımının değil, balığın nasıl yakalanacağına karar vermenin de önemli olduğuna vurgu yapan şef: “Bu nedenle, tedarikçilere dikkatlice bakmalıyız, sınırlı miktarlarda ve seçici teknikler kullanarak doğru büyüklükte yetişkin balıkları yakalamaya çalışan balıkçıları ve kuruluşları seçmeliyiz.” diyor.
Avrupa Çevre, Okyanuslar ve Balıkçılık delegesi Virginijus Sinkevicius ise “Tüketicileri, balık ürünleri ile ilgili bireysel tercihlerinin denizlerin sağlığı açısından taşıdığı önem konusunda duyarlı hale getirmek ve aynı zamanda, AB su ürünleri yetiştiricilerini desteklemek istiyoruz.” Diye açıklıyor.
Thai Union’dan Vegan Karides Geliyor
Undercurrent News’in haberine göre, en büyük deniz ürünleri üreticileri arasında yer alan Thai Union Group’un inovasyon direktörü Tunyawat Kasemsuwan, bu yıl içerisinde tempura tarzı vegan karidesleri tüketiciyle buluşturmaya hazırlandıklarını açıkladı.
Kasemsuwan, deniz ürünleri ve karides konusunda uzman oldukları için tüketicilerin kendilerine gelip karidesli tempura talep ettiklerini ancak karides içermesini istemediklerini söylediğinden bahsediyor. Kasemsuwan, “Bu, ürün geliştirmede karşılaştığımız bir imtihan. Sanırım bu yıl içinde bitki bazlı tempuramız olacak. Aslında, birkaç gün önce laboratuvarımda tattım; gerçekten çok iyi. Tadı karides tempura gibi ama karides olmadan üretildi,” diye belirtiyor.
Fleksitaryen beslenenlerin sayısı ve et ürünlerine alternatif proteinler arama eğilimi giderek arttıkça büyük şirketler de tüketicinin talebini cevapsız bırakmamaya başladı. Resmi olarak Ocak 2020’de başlatılan ve dört yıl sürecek olan AB destekli Akıllı Protein projesine katılan Thai Union Group, 2020’nin sonlarında yengeç keki ve dim sum gibi bitki bazlı deniz ürünlerini piyasaya sürmeye başlamıştı.