NELER PİŞİYOR? KEDİ MAMASINDAN İLHAMLA TARİFLER

Fransızların giderek yayılan yeni fast food’u Fransız tacos’tan Google’ın dijital dünyadaki yeni adımına, kedileri ve sahiplerini sevindirecek yeni tarif kitabından Starbucks’ın LGBTİ topluluğunu destekleyen yeni bardaklarına, güncel ve küresel gelişmeler.

Fransızlar şu an ne yiyor? Elbette, Fransız tacos

Meksika mutfağına mensup taco ile hiçbir bağlantısı bulunmayan Fransız tacos, içerisinde patates kızartması ve farklı çeşitler arasından tercih edilebilecek bir et-tavuk ürünü bulunan, tortilla ekmeğinin içine katlanıp sonrasında ızgarada kızartılarak hazırlanan bol peynir soslu bir sandviç türü. Fransız tacos’un çıkış yeri varsayılabilen ve Lyon’un bir banliyösü olan Vaulx-en-Velin’in belediye haber bültenine göre; Fransız tacos: panini, kebap ve burritonun arasındaki oldukça başarılı bir evlilik. Sektörel bir yayın olan Toute la Franchise, geçtiğimiz günlerde “Fransız tacos’un, önümüzdeki on yıl boyunca dışarıda yemek yemeye yönelik piyasayı yönlendirecek ürün olduğuna şüphe yok” açıklamasında bulundu.

Fransız tacos öyle popüler oldu ki; New York’tan Londra’ya dünyanın metropollerinin fast food sektörünü de etkisi altına almış durumda. Fotoğraf: French Tacos; Londra.

The New Yorker’ın aktardığına göre Fransız tacos’u satan zincir restoranlar (New School Tacos, Chamas Tacos, Le Tacos de Lyon, Takos King, Tacos Avenue vb.) giderek yayılıyor ve bir Fransız ekonomi dergisine göre bu zincirlerin başarısı o kadar iyi ki, bazıları “yağı altına çeviriyor.” Fransız taşrasındaki atıştırmalık büfelerini işleten Kuzey Afrika kökenli kişilerin eseri olduğu varsayılan Fransız tacos, geçtiğimiz beş yıl içinde başkenti ele geçirdi ve bol miktarda Fransız yemeği pişirip tüketen ancak çoğu zaman onu yarattığı için övgü almayan insanların gurur kaynağı haline geldi. Avrupa Gıda Tarihi ve Kültürleri Enstitüsü’nden Loïc Bienassis, “Fransa, yıllardır kentsel, endüstriyel ve çok çeşitli bir ülke. Fransız tacos Fransa’nın kendi abur cuburu, mutant bir ürün.” diyor.

Fransız tacos, banliyö gururunun amblemi oldu fakat Fransa’daki bazı Meksikalı restorancılar için de üzüntü kaynağı haline geldi. Paris’te yemek servisi işletmesi olan Metepec doğumlu bir şef olan Mercedes Ahumada, “Beni şok eden şey, buna taco diyor olmaları. Sanki, şarap yapıp ona “Meksika şampanyası” demeye başlamışız gibi.” diye belirtiyor.

Dijital market deneyimine Google’dan yeni bir adım

Google ve Amerikalı toptan market zinciri Albertsons Companies, müşterilerinin market alışverişi deneyimini dijitalleştirecek bir ortaklık duyurdu. Safeway, Vons ve Jewel-Osco dahil olmak üzere 20’den fazla farklı market markasını işleten Albertsons Companies, 2.253 mağaza sayısı ile ABD’nin 2 numaralı toptan market zinciri konumunda. Forbes’ta yer alan habere göre, Albertsons ve Vons, pandeminin zirvesinde birlikte çalışmaya başladı ve şirketler, bu süreçte market alışverişi hizmetlerini geliştirmek için yeni yollar aradı.

Google, Vision AI, Recommendations AI ve Business Messages dahil olmak üzere bulut tabanlı yapay zeka teknolojilerini toptan market zincirinin operasyonlarına entegre etmeyi ve “dünyanın en öngörülü market motorunu” yaratmayı umuyor. Albertsons ve Google, alışveriş yapanların mağazadaki ürünleri kolayca bulabilmesi ve Google Pay ile kolayca ödeme yapılabilmesi için Google Arama ve Haritalar’ı da planlarına entegre etmeye çalışıyor. Büyüyen bulut teknolojisi işinde karlılığa ulaşmak isteyen Google için anlaşma büyük önem taşıyor.

Albertsons Companies’in dijital ve baş müşteri sorumlusu Chris Rupp, “Albertsons geleceğe uygun modern bir perakendeciye dönüşmeye devam ediyor ve müşterilerimiz için en kolay ve en heyecan verici alışveriş deneyimini sunarak sektöre öncülük ediyoruz. Google’ın teknolojideki uzmanlığını müşteri odaklı inovasyona olan bağlılığımızla bir araya getirerek, üstün bir alışveriş deneyimi sunuyoruz.” diyor. Albertsons’un bu çıkışı bir yandan da Amazon’un kendileri için oluştuğu tehdidi bertaraf edebilmek için yapılan bir hamle olarak görülüyor.

Kediler ve sahipleri, Fancy Feast sayesinde aynı tariflerle buluşuyor

‘Gurme’ kedi maması üreticisi Fancy Feast, kedilere özel Petites adlı ‘ara sıcak’ serisini piyasaya sürdü. Food and Wine’da yer alan habere göre marka, kedilere özel çıkardığı serinin yanında aynı zamanda kedi sahipleri için de bir yemek tarifi kitabı yayınladı. Petite Feast: a Cookbook‘ta yer alan 12 tarif, Fancy Feast’in kendi şefi Amanda Hassner tarafından James Beard Ödülü adayı Jerrelle Guy ve “eski aktör, yeni fırıncı” Josh Snyder’ın* yardımıyla yaratıldı. Hassner yaptığı açıklamada, tariflerin insanlar için olduğunu, ancak kedinize sunacağınız yemeklerle koordine edilmek üzere yaratıldıklarını belirtiyor.

Fancy Feast Petites serisinde üç ayrı çeşit bulunuyor:  ıspanak sos ve kurutulmuş somonlu; domates sos ve okyanus alabalıklı; pilavlı sos ve ızgara tavuklu. Kedi sahiplerine özel daha farklı birçok tarif ise yayınladıkları yemek tarifi kitabında yer alıyor.

Yemek kitabının giriş bölümünde “Yemek zamanı bir bağ kurma deneyimidir” diye belirtiliyor, “Ailemizle bir yemek masasına oturuyoruz, arkadaşlarla bir araya geliyoruz. Şimdi Fancy Feast, kedinizin en sevdiği yemeklerden esinlenerek sadece size özel hazırlanmış yemekleri yerken masaya kedinizi de davet etmenizi istiyor.” Ayrıca, yemek kitabındaki her tarifin bir renk kodu var, böylece kedinizin Petites yemeğine sizin için hazırlanmış tariflerden hangisinin eşlik etmesi gerektiğini görebiliyorsunuz. Fancy Feast müdürü Lauren Pershing, “Fancy Feast Petites, kedi severler için kedi severler tarafından yaratıldı” diyor.

Petite Feast: a Cookbook’a buradan ulaşabilirsiniz.

*Josh Snyder, The Office dizisinde kedi takıntılı Angela Martin karakterini oynayan Angela Kinsey ile evli.

Kedi mamasından ilhamla; Fancy Feast’in insanlar için geliştirdiği yemek tarifleri, kedi sahibinin yemeğini kedisiyle koordine edebilmesini hedefliyor.

Starbucks yeni bardakları ile farklı olmanın güzelliğine dikkat çekiyor

Starbucks Japonya, farklılıklara dikkat çekmek için renk değiştiren yeni bardaklar satışa çıkarıyor. Hypebae’de yer alan habere göre, Starbucks, gelirlerinin yüzde 10’unu Japonya’daki ortaokul ve lise öğrencilerini LGBTQ hakkında bilgilendirmeyi amaçlayan bir girişim olan “Gökkuşağı Okulu Projesi” ne bağışlayacak.

Bardaklar “kendi tarzında yaşamak” fikrini desteklemek için yaratıldı. Turuncu, pembe, mavi ve yeşil seçenekleri ile piyasa sürülecek olan bardaklara soğuk bir içecek eklendiğinde, sarı bardağın gövdesi yeşile, pembe bardak mora, mavi bardak pembeye ve yeşilin bardak turuncuya dönüşüyor olacak.

Her setin içerisinde aynı zamanda renkli bir “Filtre Yok” sticker’ı yer alıyor, çünkü ünlü kahve zinciri “filtresiz bir dünya” hedefliyor: “Varsayımlar veya önyargılı kavramlar olmadan, ırk, yaş, cinsiyet, rol veya istihdam durumu, engellilik, kişisel değerler ne olursa olsun herkesi sıcak bir şekilde karşılıyor ve kabul ediyoruz. Herkesin her şeye layık olduğuna inanmasını istiyoruz.”

Bu bardaklar ilk olarak 2019’da ABD ve Kanada’da piyasaya sürülürken, ürünler geçtiğimiz yılın sonunda İngiltere’de ve şimdi 19 Nisan’dan itibaren Japonya’da satışa çıkacak.

Starbucks yeni bardakları ile farklı olmanın güzelliğine dikkat çekiyor.