GASTRONOMİYE RENK KATAN EMAYELER: KAPKA

Çeşit çeşit emayeler mutfağın ve sofraların vazgeçilmez malzemelerinden… Bazen sofraya koyduğunuz keyifli bir tabak yeni anılar yaratabildiği gibi geçmişinizden de izler taşır. KAPKA ise geleneksel bir malzemeyi çağdaş bir estetik kaygıyla yeniden tasarlayarak geleceğin anılarına vesile oluyor.

KAPKA geleneksel bir malzemeyi çağdaş bir estetik kaygıyla yeniden tasarlıyor.

KAPKA geleneksel materyallere modern bir dokunuşla yaratıcı ve eğlenceli emayeler üretmeyi amaçlayan Bilge Ertem, Saime Meçikoğlu ve Sibel Senil Domaniç tarafından 2017 yılında kuruldu. Üç yakın arkadaşın keyifli bir dost sohbetinde temelleri atılan KAPKA, odaklandığı emayeler ile sınır tanımadan keyifli sofralarda var olmayı amaçlıyor. Renklerin ve canlılığın ön planda olduğu tasarımlarla eğlenceli ve ilham verici emayeler ortaya çıkıyor. Zamansız tasarımlar doğadan, geleneklerden, gündemden ve sanatın birçok alanından ilham alınarak geleneksel el işçiliği teknikleriyle üretiliyor. Henüz genç bir marka olmasının yanı sıra tüm dünyada varlık gösteren KAPKA’yı tanımak için yaratıcıları ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

KAPKA’nın ortaya çıkış hikayesi nedir? KAPKA ne demek? Markanızın öncelikleri neler?

Bizi bir araya getiren Güney sahilinde çocukken yazlarımızı geçirdiğimiz bir tatil beldesi. İkimiz 22 sene önce (Sibel ve Saime) yazlıkta tanıştık ve ardından Bilge ise yine aynı yazlıktaki ortak bir arkadaşımız aracılığıyla grubumuza katıldı. Bir gün üçümüz İstanbul’da bir kafede otururken Bilge, KAPKA gibi bir marka yaratma isteğinden bahsetti ve sonuçta o gün markamız doğdu.

KAPKA kelimesinin doğrudan bir karşılığı yok. İsim çalışması aşamasında kapkacak kelimesinden türettik, kulağımıza çok iyi geldi ve anında karar verdik. Markamızın birincil önceliği doğa ve insan dostu olması. Ardından da nesilden nesle aktarılan ve hayatlara renk katan ürünleri çatısı altında bulundurması geliyor.

KAPKA Bilge Ertem, Saime Meçikoğlu ve Sibel Senil Domaniç tarafından 2017’de kuruldu.
Hayatlarını değiştirmeye karar vermiş üç yakın arkadaş olarak hayalini kurduğunuz bir marka yaratmışsınız. Bu değişim ve yenilenme ruhu KAPKA’ya nasıl yansıyor?

Yapabileceğimiz ve yapmak istediğimiz daha çok fazla şey var. KAPKA amatör ruhla ve heyecanla yönetilen henüz çok genç bir marka. Bu amatör ruhumuzu hiçbir zaman da kaybetmek istemiyoruz aslında. Bu bizi yeni projelere iten, cesaretimiz arttıran ve bize ilham veren en önemli güç.

Diğer mutfak malzemelerinin yanında sizin emayeye odaklanmanızın sebebi neydi? Emayeyi farklı kılan nedir? Şimdinin günlük yaşamına nasıl uyum sağlar?

Malzeme olarak emayeyi seçmemizin iki önemli nedeni var. Birincisi emaye hepimizin anılarında mutlaka yer alan nostaljik hikayesi olan bir malzeme. İkincisi de son derece sağlıklı ve uzun ömürlü olması. Her şeyi o kadar hızlı bir şekilde tüketiyoruz ki; insanlar uzun süre kullanıp keyif aldıkları alışkanlıklara ihtiyaç duyuyorlar. Emayenin nesiller boyunca kullanabilecek dayanıklı ve sağlıklı bir materyal olması onun günümüz dünyasındaki değerini arttırıyor.

El işçiliği, gelenek ve inovasyon KAPKA için ne anlam ifade ediyor? Bu iki önemli etmenin arasında kurulan köprü koleksiyonlara nasıl yansıyor?

Gelenek bizim için emayenin hepimizin anılarında taşıdığı imgeler. Aynı zamanda geleneksel el işçiliği teknikleriyle üretimimizi yapmamız bizim bu nostaljik ruhu yakalamamızı sağlıyor. Materyalin bize izin verdiği ölçüde el işçiliğinin sonsuz dünyasında yenilikçi tekniklerin kullanımıyla renkler ve tasarımlarla oynayabiliyoruz. Çıkan bu tasarımlarla emayenin nostaljik hikayesini, modern bir dilde tekrar anlatma şansı yakalıyoruz.

Kapka bir yandan da pastel renk skalası, puantiyeleri, çizgileri, kısacası keyifli ve neşeli tasarımıyla dikkat çekiyor. Koleksiyonlarınızın tasarım sürecinden bahseder misiniz? Nasıl fark yaratıyorsunuz?

Tek bir malzemeye odaklandık. Onu tanıdık, onunla neler yapıp yapamayacağımızı inceledik ve inceliyoruz. Tek malzeme ile çalışmak malzeme ile olan bağımızı gerçekten güçlendirdi.

Doğadan, gündemden ve sanatın birçok farklı alanından ilham alıyoruz. Tasarımlarımızı oluşturmak üzere atölyeye girmeden önce trend analizi yapıyoruz. Yurtdışında katıldığımız fuarlarda yaratıcı markaların işlerini takip edebiliyoruz. Dünyanın birçok farklı yerinden gelen insanlarla iletişim kurarak ihtiyaçları ve beğenileri anlama şansımız oluyor. Bu sayede aslında daha özgün fikirler yakalayabiliyoruz. Yeni fikirleri hayal ederken KAPKA’nın karakterine uygun olması da belirleyici bir faktör. Renkler ve canlılık vazgeçilmez unsurlar. Tüm bu ön incelemeler sonrası atölyede ustalarımızla geçirdiğimiz ilkel üretim süreci de en büyük ilham kaynağımız. Kafamızda oluşturduğumuz ve toparladığımız içeriklerle atölyeye giriyoruz ve ustalarımızla birlikte hayalimizdeki o tasarımı yaratana kadar farklı tekniklerle ve renklerle sayısız denemeler yapıyoruz. İçimize sinen o tasarım ortaya çıktığında koleksiyonun macerası başlıyor.

KAPKA, kurulduğu ilk seneden beri dünyanın önde gelen iç mimarlık ve tasarım fuarlarından Maison et Objet’ye katılıyor.
Tüm dünyada varlık gösteren, Maison et Objet gibi önemli fuarlarda yer alan bir Türk markası olmanın sizin için önemi ve zorlukları neler?

Kurulduğumuz ilk yıldan itibaren Maison et Objet fuarına katılmamız bizim dünyaya hızlı bir şekilde açılabilmemizi sağladı. Farklı kıtalarda farklı konseptteki mağazalara müzelere restoranlara girmemizi ve onların ihtiyaçlarını anlayabilmemize olanak verdi. Dört yıldır istikrarla katılıyor olmamız büyük markaların bize güven duymasına ve kalıcı iş ortakları oluşturabilmemize olanak sağladı. Ayrıca bizim vizyonumuz da oradan aldığımız ilham ve güçle genişledi. En büyük zorluk ise hayal ettiğimiz şekilde markamızı orada temsil edebilmek, sunmak ve bunun yarattığı stresti ilk zamanlarda. Stant tasarımında marka çizgimizi ve kimliğimizi en iyi şekilde müşterinin deneyimleyebileceği şekilde yansıtmak bizim için çok önemli. Öte yandan bir Türk markası olmamızdan dolayı özel bir zorluk yaşamadık fakat gün geçtikçe bu tarz fuarlara katılmanın maliyeti çok artması en büyük zorluk diyebiliriz.

Emaye size hangi anıları ve sofraları çağrıştırıyor?

Emaye bize çocukluğumuzun kalabalık ve renkli sofralarını hatırlatıyor ve bu sebepten bu tarz sofralar yaratarak yeni anılar biriktirilmesini hayal ediyoruz.

Sizin günlük yaşantınızda en çok kullandığınız emaye ürünler neler?

Ofiste en çok kupaları kullanıyoruz, temizlemesi inanılmaz kolay. Evde ise vazgeçilmez ürünlerimiz servis ve meze tabakları. Ayrıca tezgâhlarımızın en önemli aksesuarı süzgeç.

Kalabalık keyifli sofraları özlediğimiz pandemi sürecine KAPKA nasıl uyum sağladı? Geçtiğimiz senede değişen şartlar ve düzenler KAPKA’ya nasıl yansıdı?

Pandemi surecinde insanların daha çok evine dönmesi sonucu mutfak ve sofra ürünlerine olan ilgi arttı. KAPKA’ya olan ilgili de bununla paralel olarak arttı. İnsanlar renkli ve keyifli sofralar yaratma ihtiyacı hissediyorlar. Aynı zamanda Türkiye’de eskisine göre tekne, karavan, kamp ve piknik gibi dış mekan kullanımlarında da artış gözlemliyoruz. KAPKA’yı daha çok kişinin deneyimlemesi ve memnun olması bu sancılı süreci en az zararla ve hızlı bir şekilde atlatmamızı sağlayarak projelerimize kaldığımız yerden devam edebilmemiz için bize güç verdi.

Keyifle bir arada olacağımız günler geri geldiğinde, siz KAPKA ürünlerini nasıl bir sofrada, kimlerle hayal ediyorsunuz?

Pandemi süreci olmasaydı bu soruya başka bir şekilde cevap verirdik ama uzun zamandır üçümüz hep birlikte erkenden başlayan ve uzun saatler sohbetle devam eden bir sofrada bulunmadık. Güzel bir bahar gününde doğayla iç içe bir piknikte hayal ediyoruz kendimizi, etrafımız dostlar ve KAPKA’larla çevrili. Eminim böyle bir günü hiç unutmayız.

 

Fotoğraflar: KAPKA’nın izniyle yayınlanmıştır.